14 Ağustos 2009 Cuma

aklıma taktığım

Yaa işte böyle Bernanımcığım, yaşamak hala şaşırtıcı güzellikleri ve çirkinlikleriyle..İçimizdeki sert çekirdek tohumumuz, yeniden doğuran bizi .. Onu daha sonra açarız ..
Yapıp ettiğimiz ne varsa bizim eserimiz hatta esirimiz .. Bırakalım şu esiri , esir değişimi yapalım hatta ? Çoğalmış oluruz..
Sonra bir de şu var ;Kabuğu kırıyorsun jöle gibi akıyor yumurta, yumuşacık şeftali yiyorsun içinde taşş gibi çekirdek off of!
Bir de biz kimiz ??Hep aynı ortamda aynı insanlarla kurulmuş ilişkiler kendilik algımızda perspektif yanılmalara neden olacaktır. Kendimizi tanımak için olaylara karışmak lazımdır. Olaylara karışma yavrum yanlıştır..

Bize ait anlam dışında bişey yok gezegende .. En büyük şairler bunu der .. Herşeyi kaybedebiliriz ama yaşarız, anlamı kaybettik mi o fena ; yaşatmayız kendimizi ..

Umberto Eco tüm zamanların hiç bir zaman değişmeyen güzelinin çiçek olduğunu söylüyor . Bir zamanlar yüzüne bakılmayan makinalar bile güzel olarak nitelenebildi güzellik bulundu görüntülerinde .. Göze ayar gerek .. Çirkine, belirgin olmayana , suça , utanca bakabilme egzersizleri yapmalı belki .. İş görmekle ilgiliyse .. Berger sanatçıyı bir nevi göreve davet ediyor belgelemeye çağırıyor . Ama armonik olanı, hoş ve iyi görüneni de itmemeli kenara ..
''İki gözüm iki sepet '' demişti Bedri Rahmi Eyüboğlu, doldurmalı ..