13 Kasım 2009 Cuma

Spirin ve Dugan/Dugina çifti 3'lü burgulu salto!







Gennady Spirin,  Moskova Sanat Akademisinden yetişmiş birçok çocuk kitabını resimlemiş tanınmış bir isim. Desenler , bezemeler, kompozisyolar ve renkler mükemmel  !


Ondan etkilenmiş Olga Dugin ve Andrej Dugina' da az değiller doğrusu. 
''Cesur terzi'' ve

''Abdi''
'' Abdi ''  Madonna'nın yazdığı ( !) çocuk kitaplarından biri .


3 Kasım 2009 Salı

Yeni Bakış gazetesinin ( 10.04.2180 perşembe ) tarihli sayısından


Günümüzde çocuk ölümleri ciddi bir sorun . Gezegen , uzun süredir göz ardı edilen bu sorunun ne boyutlara gelebileceğinin farkında olmalı artık. Eski bilgilerin işe yaramadığı gezegenimizin, çocuk kayıplarıyla daha tatsız, düz ve yaşamsız bir yere dönüşmesi söz konusudur.
Bu ölümlere kayıtsız kalınmamalı, biran önce silkinip geleneksel yöntemlere karşı durup, düşünerek, anlamaya çalışarak bu sorunun yeniden tanımlanması ve harekete geçilmesi gerekmektedir . Geç kalmadan, ivedilikle ..
Diğer yandan çocuk istismarı , çocuk kaçırma olayları , çocuk katillerinin ellerini kollarını sallayarak dolaşabilmesi   çok acı veriyor . Bunlara maruz kalmış sessiz çocukların dikkate alınmayan sesleri zamanı gelecek herkesin yüreğini dolduracaktır .. Bu sesle yaşamanın nasıl mümkün olacağıyla ilgili çalışmaları yürüttüğünü bildiğimiz üst düzey yöneticilerin ve güç çevrelerinin , harcadıkları her türlü emeğin çok azıyla dünya daha güzelleşebilirdi .
Bir çocuğun ölümüne tanık olmak hiç de kolay değildir . Bu güç çevrelerinin, ölüme ellerini sürmeden uzaktan kumandayla soruna bakmaları, sözel direktiflerle konuya yaklaşmaları  sorunun düğümlendiği bölgedir .

Bazı çocukların geçmiş yüzyıllarda  bir ada ülkesinin Londra adlı şehrindeki Kensington civarındaki bölgesinde toplanarak bu kıyımdan kurtuldukları biliniyor. Fakat yapılan araştırmalarda bu tarihi bölgenin uzun zaman önce kullanılamaz derecede harabolduğu , ağaçların ve doğasının tahrip edilmesiyle  fairiesicea familyasına ait bir türün de yok olmasıyla doğal dengesinin geri dönülmez biçimde bozulduğu anlaşılmıştır . Bu durum en tehlikeli radyasyon sızıntıları ve atom bombası felaketlerinden de daha yıkıcı olmuştur. Ayrıca çocuk bakımı ve yetiştirilmesinde öncülük etmiş profesyonel ekiplerin belirli bir süredir gezegende görülmemesi de bunu hazırlamış olabilir . Bu ekiplerde yer alan, yetiştirdikleri çocukları sayılar ve ölçüler yerine kanaatlerle değerlendirerek, sezgi denilen bir algı biçimini beş duyuya eklemlemeyi başarmış, papağan başlı şemsiye ve büyük çantaları ile yolculuk eden elemanlarına yaklaşık 200 yılı aşkın bir süredir gezegende rastlanmamaktadır.

Yine bazı tavşan deliklerinin sadece tavşanların yavruladığı ve gizlendiği yuvalar olarak kullanılması  felaketin başka bir boyutunu göstermiştir . Yeryüzünün tek yüzeye indirgenmesi anlamına gelen bu felaket de yine aynı yüzyılın eseridir. Bu boyut kayıpları, insanoğlunun giderek dirençsiz, kolay yönlendirilebilir, tüketilebilir oluşunu doğurmuştur.

...

Neverland vatandaşlarından biri :




                                                 Taeeun Yoo 

2 Kasım 2009 Pazartesi

kasımpatı ve paltolar


Annemin paltoları . Onu doğumundan ölümüne ısıtmaya çalışan paltoları.. Sonlara doğru boğazımda düğümlenen o meşhur palto ..
Bu yazıdan bir fikir çıkarmak mümkün olmasın diye kendimden kaçırdığım sorulara cevap vermeyecek cümleler geçti boğazımdaki o sıkışıklıktan ..Islandıkça büyüdü ağırlaştı annemin paltosu .. Zamanından çok sonra bile bakabilmek mümkün değil mi hala bu paltoya  ? Anneme ?
Her hatırlanışta biraz daha farklı canlanan anıları hatasıyla çağırmalı belki. Annem için ..

Dost acı söylüyordu ..

                                     Bazen konuşmak ve yazmak bir yana, üzerine düşünmek öyle zor ki ..

Kandırma , yanılma , kendinden gizlenme nerede başlayıp nerede bitiyor.. Bulutların haritasını yapmak kadar zor tek başına ..

Bunu nasıl farkedebiliriz, nasıl ?Kendimizi alıp karşımıza oturtup çapraz sorguya almakla mı ? Ya da bir bira içmeye davet edip  çaktırmadan konuya çekmekle mi ? Bir dostun fikrine, sevdiğimizin aklına sorarak mı?  Niyet ve sonuç arasında nerelerde saklanırız kendimizden ?
İçinden geldiği gibi yaşamak mümkün değil, biliniyor artık .. İçerdeki demokrasi de aynı dışardaki gibi..Tüm bunları aşmanın tek bir yolu var gibi duruyor .. Kendini ifade etme yolunu bulma yolunu bulma yolu ..  Terörist örgüte girenler oluyor bu yolda .. Parti kuranlar .. Sivil toplum örgütüne katılanlar .. Bireysel çabalar.. Çabalamayı kesip sinenler .. Veee yaşayıp gidenler .. En güzeli de krallar ve kraliçeler! Kendinden eminler..

Biz kimiz yahu ? Kim bu ben dediğim insan ? Ne yapmaya çalışıyor?