11 Mayıs 2010 Salı

dünyanın tüm sesleri

Giderek kuşları daha bir cankulağıyla dinlemeye başlıyor insan .. Tıpkı eskiden annemin dinlediği gibi .. Hayatta neye kulak kabartacağına, neye gözünü açıp bakacağına sonra sonra aklın eriyor ..
Her sabah diş fıçasının  saçını başını köpüklere bulayıp yıkadığının farkına varmak, sabah dünyanın sahiplerinden biri sanararak dimdik sokaklara çıktığında bir sinekle kafa kafaya çarpışıp hasar raporunu düşünmek, gölgesinde dinlenmek isteyenlere önündeki bankı tutarak oturtmaya çalışan bir ağaç görmek şaşırtıcı.. Herzamanki yolu seçmenin nedeni belki de cadde yanında ilerlerken ve binlerce ses uçuşurken etrafta sadece kırmızı ışıklara vardığında zamanın içine girmen. Zamanın genişlediği, yavaşlayıp hızlandığı ya da durduğu, geçmişe yada geleceğe yolculuğun mümkün olduğu bu yaşam biçiminde, değişkenlerden en az birinin sabitlenmesinin gerektiği farkediliyor . Fakat her zaman  aynı birimi sabitlemek  aşırı yük altında kalan sabitenin çökmesine yol açabiliyor . Fiziğin biyolojiyel sırt sırta geldiği bu noktada iki sistemin ortak kararına başvurulmalı  .
Orlando' nun da dediği gibi dünya üzerinde  400 yıl yaşayanlar olduğu gibi henüz doğmamış pek çok insan da yaşamakta, pek tabi ölüler de aramızda..
Derken sabah yolculuğu biter zaman değişir ..